Rifat Serdaroğlu : PİSLİK BUNLAR


PİSLİK BUNLAR
 

portresi_gulen

 

 

 

 

 

Rifat SERDAROĞLU

“Deli Hoca’nın oğlu”, 70’e merdiven dayadığı halde hala saç-kaş ve bıyıkları
Soma Kömürü gibi kapkara olan adam, Müslümanlardan dolandırılan
“Sadaka paraları” ile kurulan haram televizyonuna çıktı ve göğsünü gere-gere “Müzakereler başarılı olarak devam ediyor, işin sonuna geldik..” dedi!

Genetik harikası olan bu adam “aklını kaybetmediğine” göre,
ya hayal ya da ihanet içindedir.

Güneydoğu’da devlet otoritesi kalmamış, yollara-köylere-beldelere-ilçelere
PKK Narko-Terör örgütü egemen olmuş, istediği gibi haraç alıyor,
gençleri dağa kaldırıyor, Türk Askerine uzun namlulu silahlarla ateş açıp yaralıyor ve öldürüyor. Adam bunları görmek istemiyor ve müzakereler başarılı olarak devam ediyor, diyebiliyor.

Herkesin şunu iyi anlaması şarttır :

  • Türk Milleti, AKP’nin Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilebilmesi karşılığında, PKK ile Türk Vatanı üzerinden pazarlık yaptığını
    net olarak görmeye başlamıştır. 

Bu ihanetin cezası Yüce Divan veya Divan-ı Harptir!

Türk Milleti 10 Ağustos’ta o sandığı sizin kafanıza geçirecek ve sizden bu ihanetlerin hesabını Türk Yargısı önünde soracaktır.

Sırrı Süreyya Önder;

Bizim kişiliksiz yalaka basının parlattığı, sırtını

54 bin insanımızın yok olmasından sorumlu bebek katili Öcalan’a

dayamış ve onun postacılığını yapan bir Türk düşmanı.

Sözüm ona bir sanat adamı! Dinlediğiniz zaman Erdoğan mı yoksa Süreyya mı konuşuyor diye şaşkınlıkla izlediğiniz bir kabadayı bozuntusu.
PKK Narko-Terör örgütünün bir numaralı savunucusu!

Çocukları kaçırılan ana-babalar Diyarbakır Belediyesi önünde eylem yapıyorlar,
HDP’den çocuklarını istiyorlar, üstüne her gün bir araba sopa yiyorlar,
bu sepet bunları görmüyor ve “PKK çocukları kaçırmadı, kendileri gitti ULAN” deme densizliğini yapabiliyor!

Artist Süreyya’ya şunları soralım ;

-PKK Narko-Terör örgütünün katlettiği bebekler-çocuklar için şimdiye kadar
tek söz söyledin mi?

-PKK’nın sattığı uyuşturucu nedeniyle ölen on binlerce genç,
senin için yok hükmünde midirler?

-PKK’nın kaçırıp tecavüz ettiği, sonrada öldürdüğü küçük yaştaki Kürt kızlarını
hiç işitmedin mi? Suçsuz – günahsız bir insanın canını almanın ağırlığının,
insan olan tarafından taşınamayacağını biliyor musun?

-PKK’ nın anasız-babasız bıraktığı bebelerin acılarını bir gün olsun hissettin mi?

Be vicdansız-kalpsiz adam, bir film de bu günahsız bebeler için yapsana!

“Ben akan kanı durdurmak için çalışıyorum.” yalanının arkasına saklanacağına,
PKK’ ya “Silah bırakın” desene! De bakalım o silahı nerene sokacaklar?

CNN televizyonunda konuştuğun üslupla,
Kandil’de sıradan bir takım komutanına karşı konuşabilir misin?
Konuştururlar mı?

Savunduğun PKK’nın öldürdüğü bebelerin kanları senin de üstündedir.

Kürt kardeşlerimizle bizi birbirimize düşürmeye çalışan sen ve senin gibilere de, demokratik rejim içinde ve Türk Yargısı önünde çok yakında hesap sorulacaktır.

Bu mesele öyle veya böyle bu nesil tarafından çözülecektir.
Bu çıbanın kökünü bu nesil olarak kurutup, çocuklarımıza herkesin göğsünü gere-gere
“Ne Mutlu Türküm Diyene!” diye haykırabildikleri bir Türkiye bırakacağız.

Sırrı Sakık!

Bu kişinin ne olduğunu öğrenmek isteyenler, PKK ‘nın ikinci adamı ve ağabeyi
Şemdin Sakık’ın yazdıklarını okusunlar.

Allah’ın defalarca çarptığı, fakat bir türlü akıllanmayan bu sepet,
Ağrı Belediye Başkanı seçilince derhal içindeki zehri kusmaya başladı.

Ağrı Merkez’de bulunan “Pilotlar Anıtını” kaldıracağını, Kurtuluş Savaşımızda
Büyük Atatürk’ün silah arkadaşı olan Kazım Karabekir’in adını da sileceğini söylemektedir.

Türk Milletine düşman olan ve Türk Milletinin değerlerine açıkça hakaret etmekten çekinmeyen bu sepete Erdoğan gereken cevabı verebilir mi?
Veremez, korkar! Milli hassasiyetleri olan bir hükümet işbaşında olsa,
bu kişi derhal görevden alınıp Türk Yargısına havale edilirdi.
Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti de işlenen suça ortak olmuşlardır.

Değerli Okurlar;

Kaçınılmaz sona doğru yaklaştıkça, her şey gün ışığına çıkmakta,
karanlıklar aydınlanmaktadır. Artık bu olaylar siyaset-parti meselesi olmaktan çıkmıştır. Herkes yerini belli etmelidir.

PKK’dan yana olanlar Öcalan-Erdoğan ortaklığının yanında yer almalıdır.
Türk Devleti – Türk Milleti – Türk Demokrasisinden yana olanlar da,
10 Ağustos’ta bir ve beraber durmalıdırlar.

Görelim bakalım; PKK ve destekçisi AKP mi yaman, Türk Millet mi yaman!…

Sağlık ve başarı dileklerimle (04 Haziran 2014)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir