Rifat Serdaroglu : UYMAK; SAYGI DUYMAKTIR

portresi3

UYMAK; SAYGI DUYMAKTIR

Rifat Serdaroglu

Kendisini T.C. Mahkemelerinin üstünde görecek ölçüde denetimini yitiren Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağını kaldıran kararı
hakkında şunları söyledi:

  • “Anayasa Mahkemesinin kararına uymak zorundayız ama
    saygı duymak zorunda değiliz, saygı da duymuyorum…”

Anayasa Mahkemesi kararları, Anayasa maddesi hükmündedir (AS: Bu doğru değil..). Hem Yasama, hem Yürütme, hem de İdare (AS : ve Yargı)* organlarının tümünü bağlar.
Hiç kimse, hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve yargıçlara emir ve talimat veremez. Genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Recep Tayyip Erdoğan;
Sen de, herkes gibi mahkeme kararlarına paşa paşa uymak zorundasın.
Hem uymak, hem de saygı duymak zorundasın.
O kurumun kararlarına uyuyorsan, saygı duymak zorundasın. Saygı duymadığın
bir kurumun kararlarına niçin uyuyorsun? Korktuğun için olabilir mi?
Bildiğin gibi, Anayasa Mahkemesi aynı zamanda “Yüce Divan” olarak
görev yapar. Senin ve yolsuzluğa-hırsızlığa-rüşvete-avantaya bulaşmış Bakanlarının önünde sonunda gideceğiniz yer orasıdır. Saygı duymadığın Yargıçların önünde
“Esas Duruşta” beklemek inan ki sana çok yakışacak.

GAZETECİ AZARLAMAK

Erdoğan o denli büyük bir adam ki, kendisini “dokunulmaz- insanüstü” bir varlık olarak görüyor ki; herkese, her topluluğa, her kuruma açıkça, televizyon canlı yayınlarından hakaret edebiliyor.

TÜSİAD gibi bir kurumu “Vatan Haini” diye suçluyor. İnsanlara, “alçak-şerefsiz-ahlaksız” gibi çirkin kelimelerle hakaret edip, işi küfür etmeye kadar vardırabiliyor.
Basın toplantısında kendisine soru soran gazetecileri azarlayabiliyor.
Azarladığı gazetecinin ailesini geçindirmek zorunda olduğu, bu yüzden o işe
ihtiyacı olduğunu unutuyor. Herkesi, kendi çocukları gibi dolar milyarderi zannediyor!…

Bir an için düşünelim; Erdoğan, eski işi sucukçuluk yapıyor. Dün azarladığı gazeteciyi yine azarlayabilir miydi? Dün, geçim- hayat mücadelesi kaygısıyla, Erdoğan’ın karşısında susmak zorunda olan gazeteci, yine susar mıydı?
Yoksa sucukçu Erdoğan’ı evire-çevire benzetir miydi?

Etrafındaki devlet gücüne güvenip, insanlara zulmeden diktatör bozuntularının sonunu beraberce görmedik mi?

Saddam iktidarda iken, ne kadar mağrurdu değil mi? Bir de iktidardan düşüp kanalizasyon çukurunda yakalandığı zamanki halini gözünüzün önüne getirin!
Ya Kaddafi, kendisine “Dağ Aslanı” diyen zavallı diktatör bozuntusu,
kendi milleti tarafından öldürüldü, cesedi parçalandı.

Kimsenin sonunun bunlara benzemesini istemeyiz. Ama hiçbir devlet yöneticisi de kimseye hakaret edemez, aşağılayamaz, hor göremez.
Günün birinde bir delikanlı çıkar ve sana öyle bir şey söyler ki, apışıp kalırsın.

Erdoğan;
Sen Anayasa Mahkemesi kararlarına “Saygı duymuyorum” diyorsun. Anladık.
Sen Yargı kararlarına saygı duymazsan, Türk Milleti sana neden saygı duysun ki!
Sen, Başbakan olarak Yargı kararlarına saygı duymuyorsan, vatandaş neden
saygı duysun ki? Bu tutum toplumu kargaşaya sürüklemez mi?
Sen topluma böyle mi örnek oluyorsun?
30 Mart’ta sana oy vermeyen %57 sana saygı duyuyor mu acaba?
Ne dersin delikanlı?

Sağlık ve başarı dileklerimle,
05 Nisan 2014

===========

Dipnot :
Aanayasa madde 153/son :
Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir