Tayyip Erdoğan “ya ölecek, ya ölecek”!

Tayyip Erdoğan “ya ölecek, ya ölecek”!

Sabahattin Önkibar
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
Aydınlık, 19 Temmuz 2013
sonkibar@gmail.com

portresi_AYDINLIK

  • “Tayyip Erdoğan için iktidardan düşmek ölmek demek.”

Bu açıklamanın sahibi olan
PKK Kandil önderlerinden
Duran Kalkan
şöyle devam ediyor:

-“AKP’nin planı PKK ateşkes ilan etsin biz de buna karşılık operasyonları durduralım. Böylece demokratikleşme oluyor-olmuyor tartışmaları içinde 2014’e 2015’e ulaşmak ve seçimi kazanma hesabında!”

Şimdi gelin hep beraber Duran Kalkan ne söylemek istedi onu açıklığa kavuşturalım.

1) PKK, seçim kazanmanın Tayyip Erdoğan için olmak ya da olmamak olduğunun farkında!

2) PKK, AKP’nin seçimleri ancak PKK’yı dizginlediği yani terör yapmadığı taktirde kazanabileceğini düşündüğünün de farkında!

3) PKK’nın farkında olduğu bir başka şey, AKP’nin vaad ya da taahhütlerini yerine getirmek yerine oyalama taktiği içinde olduğu ya da olacağı!

Soruyorum tablo bu ise Tayyip Erdoğan PKK’ya hiçbir şey vermeden
mevcut statükoyu ya da muğlaklığı sürdürebilir mi?

Duran Kalkan’ın açıklamalarını bakarsak bu mümkün değil.

Şu halde AKP seçim öncesi yani bir kaç ay içinde PKK talepleri ya da verilen sözler doğrultusunda somut adımlar atmak zorunda ki en acil adım Apo’nun affıdır.

Nitekim Cemil Bayık bu bağlamda İmralı’ya acil sağlık heyeti teklifini yinelemiştir.

Peki üç önemli seçimin arefesinde Öcalan’ı serbest bırakmak ne mi demek?

Erdoğan’ın seçimi kaybedip siyaseten ölmesi demek!

Bunu bilen Tayyip Erdoğan böyle bir adımı atamayacağına göre olacak olan
Selahattin Demirtaş’a göre şudur:

-”Süreç şayet tıkanırsa sonrası savaş-ölüm ve kandır!

Lütfen söyleyin böylesi bir kıskaç tablosunda Tayyip Erdoğan her şartta siyaseten “ya ölecek ya ölecek” dersek yanlış bir yorum mu yapmış oluruz?

Önce Kuzey Irak, şimdi Kuzey Suriye

Kuzey Irak nedir? Barzanistan’dır…

O ne demek?

Bağımsızlık ilanı eşikte olan ilk fiili Kürt Devleti!

Peki bu devleti kim mi ihya etmiştir?

Neo-Osmanlı saplantıları ile Irak Merkezi Hükümetini Şia diye dışlayıp Barzani’ye kucak açan AKP ile Tayyip Erdoğan!

Kuzey Irak’tan sonra ikinci rezillik Kuzey Suriye’dir!

Üstelik Suriye’den kopma aşamasında olan bu yeni Kürdistan,
PKK’nın denetiminde!

Peki bu devletin kurucusu kim mi?

Stratejik derin Ahmet Davutoğlu!

  • Evet Türkiye’nin yanlış politikaları sonucu Kuzey Irak’ın yanı sıra
    Kuzey Suriye’de de ikinci Kürdistan ilan sürecindedir
    .

Sahi içerdeki PKK teslimiyetine paralel olarak dışarıdaki bu gelişmeler
birbirinden bağımsız olabilir mi?

AKP’nin on yıllık iktidar bilançosu görüldüğü gibi eşittir Büyük Kürdistan zeminlerinin inşasıdır…

****************

Seçim işbirliği seçmen yapacak

Seçimde ittifak’ı partiler yapar, işbirliğini ise seçmenler!

Dolayısı ile yapılması gereken ittifak değil işbirliği olmalıdır.

Aslında MHP’nin kurumsal kimliği ile CHP’ye angaje olması yanlış olur zira AKP bunu “MHP CHP’ye payanda oldu” diye istismar eder ve bütün Sağ’ın temsilcisi biziz pozlarına girer.

Şu halde görev seçmenlere düşüyor.

Peki seçmen illere göre işareti nereden mi alacak?

Tayyip Erdoğan’ı ve AKP’yi ülke yönetiminden uzaklaştırmak için bedel ödeyen ve her türlü riske girenlerden!

Mesela Aydınlık Gazetesi ile Ulusal Kanal bu konuda en iyi iki adres ki,

  • zaten seçmen İstanbul ve İzmir’de CHP, Ankara’da MHP adaylarının destekleyeceğini biliyor.

Adana’da ise CHP listesinden eski MHP’li Başkan mağdur Aytaç Durak gösterilebilir.

Antalya’da CHP; Balıkesir, Kütahya, Bilecik, Afyon ve Manisa’da MHP;
Aydın, Denizli, Muğla, Çanakkale, Eskişehir’de CHP; Samsun, Kırıkkale, Yozgat, Çankırı, Adapazarı’nda MHP; Kocaeli, Zonguldak, Bolu, Trabzon, Tekirdağ ve Edirne’de CHP adayları tercih edilebilir. 
Ki süreç içinde il ve ilçeler bazında ayrıntılı işaretleri vereceğiz.

*****************************

Babacan’dan Başbakan’a: Faciaya ramak var! 

Şehit ailelerine verilen iftar yemeğinde Başbakan’ın “Kredi kartı kullanmayın” çağrısını nereye mi oturtmak gerekiyor?

Önüne konan rakamlara!

Evet, Tayyip Erdoğan Dolmabahçe toplantısında Ali Babacan tarafından önüne konan “Kredi Kartları faciasına ramak kaldı” raporunun etkisini üzerinden atamamış olsa gerek ki, paniğini şehitlere verilen iftara taşıdı ve hemen eşikteki facianın müsebbibi olarak bankaları hedefi oturttu.

Gelelim tablonun vehametine:

BDDK rakamlarına göre 2002’de 6.5 milyar TL (eski parayla 6.5 katrilyon) olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu toplamı 2013 Mart ayı rakamlarına göre
38 kat artarak 253 milyar TL
‘ye (eski parayla 253 katrilyon) çıktı ki şu gün itibarı ile 2 milyon 677 bin kart sahibi yasal takibata muhatap!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir