Günlük arşivler: 14 Haziran 2013

AB Anayasası’na İmza Atan Kimdi?


AB Anayasası’na İmza Atan Kimdi?

portresi

 

ARSLAN BULUT

 

 

Tayyip Erdoğan, “Avrupa Parlamentosu’nun bizimle ilgili kararını ben tanımıyorum.” dedi. Bravo doğrusu, Roma’da Türk düşmanı Papa’nın heykelinin altında,
Abdullah Gül ile birlikte Avrupa Anayasası’nı imzalayan kimdi?
Şimdi “Biz Avrupa Birliği’ne üye değiliz ki, bizim hakkımızda karar alsınlar..” diyorsunuz da

üye olmadığınız halde, neden Avrupa Anayasası’na imza attınız?

Neden Avrupa’nın hemen her dayatmasını yasa haline getirdiniz.

Neden, Türk Milleti’nin değer yargılarına ve İslam’a aykırı olarak
zinayı suç olmaktan çıkardınız?

Plebisit için dayatma mı var?

Tayyip Erdoğan, “plebisit” kavramını bilinçli olarak mı kullanıyor acaba?
Uluslararası hukukta, plebisit, tartışmalı bir coğrafyada yaşayan bir halk topluluğunun hangi devlete bağlanacağına dair yapılan oylamaya denilir!
Mesela Lozan’da Türkiye, Kerkük-Musul’un Türkiye’ye mi İngiliz mandası altındaki
Irak’a mı bağlanacağı konusunda plebisit yapılmasını önermişti.
Bu teklif Lord Curzon tarafından kabul edilmemişti. Curzon’a göre, bölge halkının
oy verme alışkanlığı yoktu. Bu konuda tecrübe sahibi olmadıklarından plebisitin amacını anlayamayacaklarını ileri sürdü. Şimdilerde ise BDP ve PKK sözcüleri Güneydoğu Anadolu bölgesi için de plebisit önermektedir..

Yoksa, Erdoğan’a birileri, açılım süreci içinde böyle bir oylamayı mı dayatıyor da Taksim’deki Gezi Parkı’nın ne olacağına ilişkin plebisit yapılacağını söyleyerek,
halkı bu kavramla düşünmeye alıştırıyor? Plebisit, referandum karşılığı olarak da kullanılıyor ama Taksim Gezi Parkı için tasarlanan, basit bir kamuoyu yoklamasıdır.Silahlı PKK gösterisine niçin müdahale etmediniz?Taksim civarındaki eylemler sırasında provokatörlerin göstericiler arasına karıştığını, bu sebeple kurunun yanında yaşın da yandığını söylüyorsunuz?

Aynı günlerde Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, Muş-Diyarbakır illeri arasındaki
bir yaylaya PKK’lılar silahları ile birlikte gelerek şenliklere katıldı. Havaya ateş açtılar
ve sonra da ellerini kollarını sallaya sallaya oradan ayrıldılar.
Bunlara niçin müdahale etmediniz?
PKK ile vardığınız anlaşma gereği, hani yurt dışına çıkacaklardı!

Bursa’dan Esad Altay, “Kimse Taksim’e gelirken omzuna tüfeğini asmamış iken, buradaki PKK’lı teröristler silahları ile gelmiş ve ateş açmışlardır.
Demek ki ’PKK Türkiye’den çekiliyor’ lafları tam bir aldatmacadır.
Türk milletine yalan söylenmektedir” diyor.

6 milyon sanal seçmen meselesi

Berlin’den Mustafa Temel ise önümüzdeki seçimler için bir öneride bulunuyor:
“Almanya’da, seçmen listeleri yalnızca ve yalnızca kimlik cüzdanı üzerinden düzenleniyor. Türkiye’de ise seçimler adrese dayalı kayıt üzerinden yapılıyor…
Bu durumda bir seçmen, iki-üç mahallede oy kullanabiliyor.

Seçimlerde örgütlü bir seçmen turizmi oluşturuluyor.

Avrupa’da, sandık başında, aynı zamanda pasaport olarak da kullanılan nüfus hüviyet cüzdanları geçerlidir. Türkiye’de ise ehliyet bile kullanılabiliyor. Son seçimde
parmak boyası uygulamasını da kaldırarak mükerrer oy kullanılmasının önünü açtılar.

Eğer bir ülkede 6 milyon sanal seçmen yani 6 milyon mükerrer oy varsa,
oyların sayımında da hile yapılır.

AKP, bundan sonraki seçimlerde, yalnızca T.C. kimlik numarası üzerinden
seçime zorlansın.

Yoksa, kimin oy verdiği değil, kimin saydığı önemli olur.”

Son seçimlerde kimlik numarası tartışması yapıldı ama tam olarak uygulanamadı.
Kaldı ki 6 milyon sanal seçmen varsa, 6 milyon sanal kimlik numarası da vardır. Dolayısıyla, tedbirler bütün olarak düşünülmelidir.

Yeniçağ, 14.06.2013

Naci BEŞTEPE : Çarşamba İğneleri


Çarşamba İğneleri

Naci_Bestepe_portresi

 

 

 

KRAL
Fas Kralı, RTE’yi kabul etmedi.
“Alemin Kralı” palavrası gerçek kralı kesmedi…

DESPOT
Tunus Halk Cephesi lideri, “Biz despot ve komplocularla ziyafete katılmayız” diyerek RTE ile akşam yemeğinde olmayı reddetti.
Türk halkının itibarı ne hale geldi?…

ÖZET
Sevgili Cihangir DUMANLI’ya “Taksim olaylarını değerlendirir misin” dedim, yanıtı;
Tarikata barikat…

İNAT
RTE’nin mesajı alındı;
İnadım inat, Topçu Kışlası iki kat…

KELLE
RTE, direnişçileri kelle isteyen yeniçerilere benzetti.
Genç Osman’a benzemesin kaderi…

KAPIKULU
Topbaş, “Topçu kışlasını Başbakan arzu ediyor.”
Beyefendi teslimiyetini kibarca ifade ediyor…

KATİL
Öcalan; “Taksim’i ulusalcılara bırakmayın!”
Halk kararını vermiş, diktatörlüğü bile takmıyor,
Bebek katili de kimmiş, kimse tınlamıyor…

PARA
İktidarın yalama YİĞİT’i, “Bir milyon dolar kaybettik, memnun musunuz?”
Yiğit’im merak etme, görürsek, bulursak karakola duyururuz…

GÖRÜŞ-ME
AKP danışmanı İbrahim DALMIŞ,

  • “Taksim Platformu temsilcileri ile Alevi ve sol örgüt üyesi olmamak koşuluyla görüşebiliriz.”

Arkadaş, açıkça söylesene, görüşmeyeceksiniz…

YARDIMCI
RTE, bazen kitabın bombadan tehlikeli olduğunu söylemişti.
Gezi direnişinde “twetter bela” dedi,
Okullara kendileri kitap ve (FATİH Projesi ile) bilgisayar dağıtıyor,
Bu durumda YARDIM VE YATAKÇILIK suçu işliyor…

MONTAJ
İmam’ın yalanlamasına karşın RTE, “Camiye bira ile girdiler,
imamı yalan söylemeye zorladılar, Cuma günü görüntüleri vereceğiz.” dedi.
Kaset elinde olsa bir dakika beklemezdi,
Montaj için Cumaya kadar halktan süre istedi…

YALAN
ABD, RTE’nin ” Occupy Wall Street” olayında polisin 17 kişiyi öldürdüğü iddiasını yalanladı.
Bize söylediklerinin yanında bu hafif kaldı…

İSABET
RTE, “Bizi millet getirdi, götürecekse millet götürür”
Tam isabet…

HEDEF
AKP’li gençler RTE’yi karşılamada “Yol ver geçelim, Taksim’i ezelim” sloganı attı,
RTE de kulağının üstüne yattı.
Din kardeşlerimize yakışmadı,
Bari “İLK HEDEFİMİZ KARADENİZ, YA ALLAH” olsaydı…

Türk Vatandaşı Naci BEŞTEPE

GEZİ DİRENİŞİNİ DESTEKLEME GEREKÇESİ

Dostlar,

Yurtsever ve tutarlı, birikimli aydınımız – yazarımız, dostumuz Sayı Zeki Sarıhan beyefendi bir yazısını paylaştı.

Müthiş bir içerik ve usta bir yazım tekniği..
(Azıcık Türkeçeleştirme yaptık hoşgörüsüyle..)

Aynen katılarak sizlere sunuyor,
kendisine yürekli ve çırılçıplak gerçekçi saptamaları için teşekkür ediyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
14.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

==================================

GEZİ DİRENİŞİNİ DESTEKLEME GEREKÇESİ

 Zeki Sarıhan

Zeki_Sarihan_portresi

 

Taksim Gezi Parkı’nda çevrecilerin bir grup ağacı koruma çabasından çıkıp bütün yurda yayılan hükümeti protesto hareketine herkes az çok birbirinden farklı gerekçelerle katılıyor. Benim bu özgürlük hareketini alkışlamamın nedenleri önem sırasına göre şunlar:

1. AKP Hükümeti, ülkemizi ve insanlarımızı sonu belirsiz bir serüvene sokarak,
Suriye ile savaştırmak istiyor.

2. Hükümet, eğitimden toplumsal yaşama dek, devletin ve toplumun her hücresine gericilik zerk ediyor. Yütmeye mahkûm olan feodal bir üstyapıyı
yeniden inşa edebileceğini sanıyor ve bunun için uğraşıyor.

3. Hükümet, yalnız oy aldığı kitleleri arka bahçesi sayıp kendisine oy vermeyenleri düşman ilan ediyor. Toplumsal ayrıştırmayı din ve mezhep üzerinden yapmak gibi bölücü bir politika uyguluyor.

4. Başbakan; iktidar sarhoşluğuna kapılmış durumda.
Yetkilerinin ve gücünün sınırsız olduğunu sanıyor.
Mevcut anayasal yetkilerini bile yetersiz görerek başkanlık sisteminde ısrar ediyor.

5. Bütün kışkırtıcıların yaptıkları gibi yalan söylemekten,
söylediği yalanları sürekli yinelemekten geri kalmıyor.

6. Her konuşmasında Allah’ın adını, Kur’anı ve benzer dinsel kavramları kullanan başbakan RT Erdoğan, İslam’ın içsel yorumlarını da bilmiyor veya bunlara itibar etmiyor.

O’nun İslam’ı halk İslam’ı değil.

Konuşmaları ve davranışları içinde adalet, sevgi, saygı, edep, doğru sözlülük gibi kavramlara yer yok.

Savaşı kazanmak için başvurmayacağı yöntem yok gibi.

  • Muaviye ordusunun mızraklarının ucuna Kur’un sayfaları geçiren
    savaşçılarına benziyor.

7. Başbakan RT Erdoğan, Türkiye’nin yaklaşık 150 yıldır içine girdiği ve çok şey kazandığı aydınlanma devriminden hiç etkilenmemiş görünüyor ve bunu tersine çevirmeye çalışıyor. Akıl ve bilim yerine anlamsız bir sofuluğu koyuyor.
Toplumdaki kültür ve davranış farklılıklarını içine sindiremiyor.

8. Başbakan RT Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin, artık eski Osmanlı coğrafyasına yeniden hâkim olmasını gerektirdiği kanısında. Sürekli Bosna’dan Bağdat’a kadar bir coğrafyayı sayıklıyor. Görünüşte “Osmanlı atalarımız” üzerinden gerçekte ise “Stratejik müttefiki” yararına emperyalizme özeniyor.

Dolayısıyla Türkiye halkına olduğu ölçüde gücünün yeteceğini sandığı
öbür halklara da özgürlük tanımıyor.

Bütün bunların sonucu olarak                          :

Bu hükümet;

– Türkiye’yi Atlantik sistemine ve işbirlikçi kapitalizme bağımlı durumda tutmanın,
– keskin sınıf farklılıklarını korumanın, bunlara itaatkâr kuşaklar yetiştirmenin

bir aracıdır. (13.6.2013) 

MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ

Dostlar,

Çok sayıda kişi ve kurumun imza koyduğu bir metin,

MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ 

elimize ulaştı..

Biz de gönülden destekliyoruz bu metni ve imza veriyoruz.

Gelişmeleri, Kurtuluş Savaşımız öncesi ANADOLU KURTULUŞ İÇİN İSYAN KONGRELERİNE benzetiyoruz..

Bu meşru direniş ve kalkışma elbette kendi ÖMDERİNİ DE DOĞURACAKTIR..

Anadolu Aydınlanması, başımıza Batı’nın bela ettiği siyasal kadrolardan kurtulmasını ve onlardan hesabını sormasını bilecektir. 90 yıl önce yapmıştık, gene yapacağız anlaşılan.

Bildiri metni ile imzacı kişi ve kuruluşlar aşağıda..

Kendilerine teşekkür ederiz..

Sevgi ve saygı ile.
14.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===================================

MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ 

Son olaylarla Türkiye keskin bir dönemece girmiştir.
Hak ve hukuk ihlâli son raddeye varmıştır.

İhanet çeteleri siyasi ekonomik kültürel mekanizma içine çöreklenmiş durumdadır.
Kürtçü, Ermenici, bölücü merkezler oluşturulmuş, batılı istihbaratların uzantısı birçok dernek-vakıf halkı zehirlemek için ‘akıl’ dağıtmaktadır.

Basın yayın organları neredeyse tümüyle batılı çetelere bağlı ve Türk milletine karşı yayın yapmakta, yalan ve ahlâk dışı yayınlarla halkı şekillendirmektedir.

Kısacası uzun yıllardır AB ve ABD tarafından yönetilen bir ekonomi, siyaset, savunma, toplum düzeneği ve kültürel ortam vardır.

  • Siyasi ortam Türk milletinin iradesini yansıtmamaktadır.

Uzun zamandır sürdürülen terör, baskı, zulüm, akil turları, Suriye olayları, Reyhanlı ve Taksim meydanında yaşanan vahşet, halkın yıllardır bastırdığı tepkinin açığa çıkması sonucunu vermiştir.

  • Ateş, tüm Türkiye’yi sarmıştır.

Siyasi tarihimize “Gezi Parkı’na AVM yapılmasını protesto” olarak geçmesine
asla fırsat vermeyeceğimiz büyük bir halk hareketi başlamıştır.

Farklı çevrelerden, farklı görüşlerden , farklı sınıflardan insanlar tepkilerini uzun yıllardır ilk kez kitlesel olarak dışa vurmuşlardır.

Bu hareketlilik iç ve dış odaklar tarafından dikkatle izlenmekte, ve nasıl yönlendirileceği düşünülmektedir.

2011’de başlayan ve tüm Kuzey Afrika ve komşularımızı kana bulayan “bahar” hareketi dikkate alındığında, uzun yıllardır küresel odakların örümcek ağında bulunan Türkiye bir tehlikenin eşiğindedir.

Etnik ve mezhepsel çatışma ortamı için birçok istihbarat uzmanı raporlar yayınlamakta, Türk milleti açlık ve işsizliğe gark olmuş, durumu açıklıkla değerlendirecek fırsatı bulamamaktadır.

Bu nedenle başta Şehit Aileleri ve Yörük–Türkmen dernekleri olmak üzere;
işçiler, köylüler, esnaf, memur, öğrenci ve aydınlar bir araya gelmiştir.
Bu bir parti hareketi değildir.

SİYASİ PARTİLERDEN BAĞIMSIZ BİR DÜŞÜNCE OLUŞUMUDUR.

HAKKIN MÜDAAFASI ve MİLLÎ İRADENİN ORTAYA ÇIKMASI esas amaçtır.

  • Hedef TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’dir.

NATO, AB, ABD güdümünden kurtarılmış bir Türkiye’dir.

MİLLÎ savunmayı, MİLLÎ ekonomiyi, MİLLÎ eğitimi yeniden tesis etmektir.

Atatürk maskesiyle ya da Allah’la aldatanlardan uzak, Türk milletinin yanında aydınlık
bir geleceği inşa etmek için HER CENAHTAN öngörülü insanlarla fikir üretmek içindir.

Aşağıdaki ilkeler çerçevesinde milletin ve memleketin geleceği konusunda fikir teatisi yapmak, kararlar almak ve uygulamak üzere bir aradayız.
Bu ilkeleri lâfta değil samimi olarak kabul eden herkesle bir araya gelmeye hazırız.

Gün BİRLİK günüdür!

1. DEMOKRASİ:

Gerçek demokrasinin emperyalizm eliyle değil, emperyalizme başkaldıran milletin iradesiyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Demokrasinin ön koşulu “tam bağımsızlık”tır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir millî devlettir. Bu devletin milleti Türk milletidir. Bağımsızlık Savaşını kazanan bu millettir, Anadolu coğrafyasını vatan yapan bu millettir, vatanda devlet kuran bu millettir. Türk milletinin adı ve kimliği üzerinde oynanan her oyunu bozmak için birleşelim.

2. ANAYASA:

Anayasanın ilk dört maddesine dokunulamaz;

aksi takdirde Türk milletinin meşru müdafaa hakkı doğar.

Anayasa yapmak demek bir devlet kurmak demektir. Anayasalar kurdukları devletin temel direkleridir. Her devlet, anayasasına kendi genetik kodlarını işler. Anayasa tartışmalarının değiştirilemez maddeler üzerinde yoğunlaşması bu maddeleri korumak için değil, bu maddelerde saklanan ruhu korumak içindir. Tam bağımsız olmak demek, emperyalizme kafa tutmak, bu uğurda gerekirse ölmeyi göze almak demektir.

3. MİLLÎ DEVLET:

Atatürk’ün 3 misak-ı millî ekonomi, savunma ve eğitimdir.

Toplumsal yaşamın tüm alanlarında, ekonomi, eğitim, sağlık, savunma vb. tüm hizmetlerin milletimizin ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda, milletimizin imkânlarıyla ve milletimiz için gerçekleştirilmesi millî devlet olmanın vazgeçilmez koşuludur.

4. TAM BAĞIMSIZLIK:

Ulusal Bağımsızlık Savaşımızda bütün vatanseverleri bir araya getiren TAM BAĞIMSIZLIK ilkesinin bugün de hiçbir ayrım yapmadan tüm yurttaşları birleştireceğine inanıyoruz. AB, ABD ve NATO gibi bölgesel ittifaklar içinde olmak
millî çıkarlarımıza aykırıdır.

5. İLHAM KAYNAĞIMIZ:

Binlerce yıllık Türk tarihi, Atatürk’ün önderliğinde emperyalizmi dize getirdiğimiz
Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve sonrasındaki Türk Devrimidir.

6. ANDIMIZ:

“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözünde anlamını bulan Türk Devrimini sürekli kılmaktır. Hedefimiz, Atatürk’ün “Muasır medeniyetler düzeyine ulaşmak,
hattâ o düzeyi aşmak” sözü doğrultusunda ulusça akıl ve bilim eşliğinde kalkınmaktır.

Bu bildiriye destek veren ve oluşturulacak Millî İrade Kurultayına katılmak isteyen kişilerin yandaki imza formunu doldurmalarını, kurumsal destek (dernek-platform vb.) verecek olanların aşağıdaki iletişim adresini bilgilendirmelerini rica ederiz.

e-posta adresi: milliiradebildirisi@gmail.com

İMZACILAR                                  :

ŞEHİT AİLELERİ

Pakize AKBABA – İstanbul
Sezai OKAY – Bursa
Neriman OKAY – Bursa
Alp TAŞTAN – Bursa
Nurhan ÖZEN – Trabzon
Muşkinaz AKALIN – Ankara
Ali AKÇA – Ankara
Ayşe ÇELİK- Konya
Fatma BİLGİÇ – Antalya
Sema ERDOĞAN – Adana
Fikriye AVRANOS – Balıkesir
Zekiye TAŞTAN – Bursa
Ömer DOĞAN – GÂZİ
Murat ŞAPÇIOĞLU – GÂZİ

YÖRÜK ÖRGÜTLERİ VE DEMOKRATİK KİTLE VE MESLEK ÖRGÜTLERİ

Durhasan KOCA – TÜRK BOYLARI KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI
Mustafa KÜÇÜKYAMAN – TOROSLAR YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU GENEL BAŞKANI
Fahrettin BEŞLİ – HÜDAVENDİGAR YÖRÜK TÜRKMEN DERNEKLERİ FEDERASYONU BAŞKANI
(BURSA-BALIKESİR-KÜTAHYA-ESKİŞEHİR-BİLECİK-KOCAELİ YÖRÜK DERNEKLERİ)
Yusuf YILMAZ – KONYA YÖRÜKLERİ KÜLTÜR DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI
Davut OKYAR – AFYON YÖRÜKLER SOSYAL YARDIM VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BŞK
Muammer TOYKAR – ESKİŞEHİR ERTUĞRUL GAZİ YÖRÜK TÜRKMEN DERNEKLERİ FEDERASYONU BŞK
Ramazan ARSLANALP – İZMİR AKŞEHİRLİLER DERNEĞİ BAŞKANI
Nafi ÇAĞLAR – MAHMATLI HACI ÖMER OYMAĞI KÖYLERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BŞK
Osman YILMAZ – KARACAKURT KÖYLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BAŞKANI
Orhan AKÇAM – MUĞLA YÖRÜK OBALARI DERNEĞİ BAŞKANI
M. Yaşar BİLGİN – ABA-DER, ABACILI YÖRÜK TÜRKMEN DERNEK BAŞKANI
Mustafa KAYA – YÖRÜK TÜRKMEN KÜLTÜR DERNEĞİ KURUCU BAŞKANI
Ertuğrul TOYGAR – BURSA- SAMSUN YÖRÜKLER DERNEĞİ BAŞKANI
Kudret HARMANDA – YÖRTÜRK VAKFI BURDUR İL BAŞKANI
Yaşar HANGÜN – İSTANBUL AYAKKABI SATICILARI ESNAF ODASI BAŞKANI
Recep ÖZDEMİR – 11 KASIM DERNEĞİ BAŞKANI
Mustafa UĞUR – NEVŞEHİR TÜRK EĞİTİM SEN BAŞKANI
Yunus DURDU – İSTANBUL TEK GIDA İŞ 2 NOLU ŞUBE BAŞKANI
Uğur ÖZEN – ARTVİN KAMU-SEN İL TEMSİLCİSİ
Cem ARICA – İSTANBUL KAPALIÇARŞI ESNAFLAR DERNEĞİ GENEL SEKRETERİ
Rıfat UYSAL – MİLLİ DÜŞÜNCE VE ARAŞTIRMALAR TOPLULUĞU GENEL BAŞKANI
Samed KOCADEMİR – ULUSAL GENÇ SİYASETÇİLER PLATFORMU KURUCUSU
Necati TÜYSÜZOĞLU – DEMOKRATİK HALK KONSEYİ
Yusuf ÖZBEK – ÖZEL BÜRO İNTERNET PAYLAŞIM GRUBU
Nesrin ÇAĞAN – FRANKENTHAL ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ BAŞKANI
Mahmut ÇAĞAN – FRANKENTHAL ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ DENETÇİSİ
Yusuf Ziya HIRA – FETHİYE YÖRÜK TÜRKMEN DERNEĞİ
Zafer FORTACI – YURTTAŞLIK HAREKETİ DERNEĞİ
Taylan BUNARBAŞİ – AVRASYA DOST VE KARDEŞ ÜLKELER DERNEĞİ BAŞKANI
Alim OZAN – DÜZCE BALKAN TÜRKLERİ DERNEKLERİ KURUCU BAŞKANI

KİŞİLER

Banu AVAR – GAZETECİ-YAZAR
Sinan MEYDAN – TARİHÇİ-YAZAR
Meltem D. CANİKLİOĞLU – ANAYASA HUKUKÇULARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yılmaz DİKBAŞ – KİMYA YÜKSEK MÜHENDİSİ-YAZAR
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU….

444’ün 1 Yılı: Olanlar ve Olacaklar… / Ulusal Eğitim Derneği Raporu

Dostlar,

Bizim de üyesi olduğumuz ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ Genel Başkanı
dostumuz Sayın Nazım Mutlu (aynı zamanda Öğretmen Dünyası Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni) imzasıyla bir rapor ulaştı elimize..

4+4+4 ucubesine karşılık, 1 yıllık zoraki uygulamanın 1. elden tanıkları ve “içeridekiler” olarak sürece tanıklıklarını büyük bir sorumluluk ve ciddiyetle raporlaştırmışlar.

Türkiye’nin bu kurgulu hengamesinde (Taksim Gezi direnişi)
ayrıca bu rapor için de çalışmışlar sağolsunlar.

4+4+4 Hükümet Programında yoktu.

Birden bire hiçbiri eğitimci olmayan 5 AKP milletvekili bir yasa teklifi sundular.
Hükümet tasarısı değildi.

Şimdiki M. Eğitim Bakanı’nın (Nabi Avcı) Başkanı olduğu Milli Eğitim Komisyonunda
tam bir terör ve şiddetle, o kadar ki, “bedeni” irikıyım AKP’li erkek vekillerin
Komisyon kapısını tutmasıyla

  • CHP’li vekiller salonda yok sayılarak;
    söz verilmeyerek hatta DÖ-VÜ-LE-REK dışarı atıldılar. 

Gökten zembille indirilen o dönemin M. Eğitim Bakanı Ömer Çelik,
bu teklifi de kerameti kendinden menkul biçimde birden indirdi ve yasalaştırdı..

Tam bir karşı devrim ve Başbakan RTE‘nin buyurduğu üzere, anayasayı,
laikliği ayaklar altına alarak “dindar nesil yetiştireceğiz” hedefine dönük bir ok idi..

1. yıl dayatma ile geride kaldı..

4+4+4=12_kadin_kole

Bu 4/4’lük Raporu okuyun, neler yaşandığını, nelerin tıkandığını ve
çözümün ne olacağını göreceksiniz.

Raporun son paragrafı aşağıda :

*******************

Sonuç                                    :

-Hiçbir boyutu yeterince konuşulup tartışılmadan,
– eğitime taraf olan yapılar ve bilim kurumları sürece katılmadan,
– ülkenin geleceğini akıl, bilim ve sanatın değil, dogma, hurafe ve inançların belirleyeceği
bir toplumsal yapının oluşumuna zemin oluşturacak

  • “444” düzenlemesi, yetişecek kuşaklara, ülkemize ve ulusumuza
    daha çok zarar vermeden
    kaldırılmalı
  • zorunlu ve kesintisiz 13 yıllık (1+12) bilimsel, laik ve demokratik bir eğitim yapılanması için hızla çalışmalar başlatılmalıdır.

Nazım Mutlu
Genel Başkan ve
Öğretmen Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

*********************************

Raporun tümünü okumak için lütfen tıklayınız..

444’un_1._Yılı_Olanlar_ve_Olacaklar_Ulusal_Egitim_Dernegi

Bir kez daha teşekkürler Sayın Genel Başkan Nazım Mutlu‘ya ve
Ulusal Eğitim Derneği‘nin yetenekli, özverili emekçilerine..

Sevgi ve saygı ile.
13.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

Photo-Shop lu siyaset..

Dostlar,

Sayın Prof. Dr. D. Ali Ercan hocamız Almanya’da doktora yapmış ve uzun yıllar akademisyen olarak çalışmıştır. Dolayısıyla Almancaya çok egemendir.
(İngilizce ve Fransızca da bilir.)

Photo-Shop lu siyaset..

Başlıklı bir yazı ve fotoğraflar yollamış..

RT Erdoğan‘ın İstanbul’da karşılanışı (6.6.13) ile ilgili foroğraflarda halkı kalabalık göstermek üzere açıkça fotoğraf (photoshop) hilesi yapıldığı apaçık kanıtlanıyor.

Kimi medya buna zorlanıyor, kiminin de kerameti kendinen menkul yalakalık yapıyor..

Başbakan RTE‘nin bu mide bulandırıcı süreçte yeri ve rolü ne??

Sevgi ve saygı ile.
13.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

===============================

Photo-Shop lu siyaset..

portresi

 

 

 

 

Prof. Dr. D. Ali ERCAN

Almanya’da yayınlanan Focus Dergisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı
İstanbul Havaalanında  karşılayan kalabalığın Türkiye’de yayınlanan fotoğraflarının photo-shop tekniği ile  manipüle edilmiş olduğunu kanıtlıyor. Dikkat edilirse, aynı renkteki halkalarda aynı görüntüler var. (Bunu yayınlayan basında utanmak yok mudur?) æ

***
Fotos von Pro-Erdogan-Demonstration sollen manipuliert sein (Erdogan yanlısı Gösterilerin Fotografları manipüle edilmiş olmalı)

Demonstrationen, Erdogan, Istanbul, Türkei

redditDie Kreise zeigen Demonstranten, die offentsichtlich mehrfach in das Bild kopiert wurden Offiziell verlässt sich Premier Erdogan auf seine Anhänger im Volk. Doch bei seinem Empfang am Istanbuler Flughafen soll er sich per Photoshop-Trick Anhänger erschummelt haben. Wie viele Sympathisanten kamen tatsächlich zur Pro-Erdogan-Demonstration? TausendeDemonstranten protestieren in der Türkeigegen dierigorose Politik ihres Premiers Recep Tayyib Erdogan. Doch der will seine Politik der harten Hand fortsetzen – auch weil er glaubt, er habe genug Anhänger im eigenen Volk. Um das zu unterstreichen sieht es so aus, als habe sich Erdogan unlauterer Mittel bedient. Denn der Premier und seine Anhänger scheinen sich ihres Rückhalts doch nicht so sicher zu sein.

Jetzt sind Fotos aufgetaucht, die offensichtlich nachträglich bearbeitet wurden. An vielen Stellen sind Demonstranten einfach dupliziert und an anderen Stellen wieder eingefügt worden. So sieht es aus, als würden viel mehr Sympathisanten für den Premier demonstrieren als im Original-Foto zu sehen sind. Tatsächlich stellte sich allerdings heraus, dass das Foto bereits 2009 aufgenommen wurde.
Demonstrationen, Erdogan, Istanbul, Türkei

Jeder „Diktator“ braucht einen professionellen Photoshopper (Her Diktatörün bir foto-şopçuya ihtiyacı vardır)

ImOnline-Netzwerk „reddit“ diskutieren Usermomentan, wie sich Erdogan so einen peinlichen Fauxpas leisten konnte. Obwohl das Foto bereits vor vier Jahren aufgenommen wurde, trauen die Kommentatoren Erdogan dieses Vorgehen dennoch zu. Sie kritisieren die offensichtlich schlechte Bearbeitung des Bildes und ätzen über Blauäugigkeit Erdogans: „Wenn ich jemals Diktator werde, werde ich einen Vollzeit-Photoshopper einstellen.“

http://occupygezipics.tumblr.com/CNN Turk zeigt lieber Pinguine statt der Demonstrationen in der Türkei
Zusätzlich hat Premier Erdogan offenbar weite Teile der Medien auf seiner Seite. Während TV-Stationen, Zeitungen und Nachrichtenseiten überall auf der Welt über die Demonstrationen in der Türkei berichten, ducken sich türkische Medien weg Auch der Iran trickst gerne bei Fotos (İran da fotograf düzenbazlığı yapıyor) 

Es ist nicht das erste Mal, dass Politiker über digital bearbeitete Fotos ihre Macht demonstrieren wollen. Bereits 2008 hatte der Iran miteinem gefälschten Foto eines Raketenstartsfür Aufsehen gesorgt – und zusätzliche Raketen ins Bild montiert.Der Nachrichtensender NTV zeigte am vergangenen Freitag eine Dokumentation über Adolf Hitler, während die Polizei in Istanbul brutal gegen die Demonstranten am Taksim-Platz vorging. Auch der türkische Sender CNN Turk hält ein ganz anderes Thema für wichtig: eine Dokumentation über Pinguine