Doç. Dr. İlker Belek, Halk Sağlığı’nın Onurudur


Dostlar
,

Aşağıdaki açıklamaya bütünüyle katılıyor, sevgili meslektaşımız
Doç. Dr. İlker Belek‘e yönelik ilkel ve de iğrenç linç girişimlerini lanetle kınıyoruz..

Saldırının derhal durdurulmasını, soruşturmanın kapatılmasını diliyoruz.

Sevgi ve saygı ile.
22.4.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

======================================

Doç. Dr. İlker Belek, Halk Sağlığı’nın Onurudur!

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi
Doç. Dr. İlker Belek hakkında, üniversiteyle hiçbir ilişkisi olmayan ancak
son zamanlarda sıkça ihbar mektuplarını gördüğümüz “duyarlı vatandaşların
yakınma dilekçeleri ile bir soruşturma başlatıldı.

Akademide iktidarla işbirliğinin en somut göstergesi olan ve özel yetkili
savcı ve gazetecilerin üniversitedeki karşılığı olan özel yetkili öğretim üyeleri
bu soruşturmaları yürütüyor.

Kocaeli Üniversitesinde Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu ve Yard. Doç. Dr.
Seydi Çelik, Namık Kemal Üniversitesinde Öğretim Görevlisi
Mukaddes Akdeniz, Ege Üniversitesinde Prof. Dr. Rennan Pekünlü’den sonra sıra Akdeniz Üniversitesinden Doç. Dr. İlker Belek’e geldi.

Albert Einstein, 1945 yılında Nazi dönemindeki Soruşturma Kurulları için
şu saptamayı yapmıştı:

  • “Oldukça önemli bir sorunla karşı karşıya bu ülkenin aydınları.
    Gerici politikacılar bir dış tehlike sözünü ileri sürerek her türlü aydınca davranışa karşı kamuoyunda bir kuşku havası yaratmışlardır.
    Bu kadarını başardıktan sonra şimdi de öğretim özgürlüğünü sınırlayıp, boyun eğmeyen aydınları işlerinden etmeye yelteniyorlar.
    Bu nedenle soruşturma kurullarına çağrılan her aydın, kimseyi ele vermemek için direnmeli, devrimci bir davranışla bu tip insanlarla
    asla işbirliği yapmamalıdır. Yoksa kendileri için uygun görülen
    kölelikten fazlasını hak etmiyorlar demektir.”

Yıl 2013; ülkemizde üniversiteler üzerindeki baskı ve faşizm giderek
artıyor. Türbanla ilgili anayasa ve yasalara uygun olarak yasaklama kararı
verdikleri için vurulan Danıştay hakimlerinden sonra sıra türbanla ilgili
olarak hukuk kuralları çerçevesinde işlem yapan öğretim üyelerinin
sindirilmesine ve üniversiteden atılmasına geldi. Önce anayasanın
laik devletle ilgili maddesine aykırı olarak YÖK disiplin yönetmeliği üzerinden
yüzlerce öğretim üyesi hakkında soruşturma açıldı. Şimdi de Prof. Dr. Rennan
Pekünlü, Öğretim Görevlisi Mukaddes Akdeniz ve Doç. Dr. İlker Belek
haklarında verilen üniversiteden uzaklaştırma cezalarıyla bu oyunun
son kurbanları oldular.

Bizler Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı
öğretim üyeleri olarak YÖK’e ve kamuoyuna açıklıyoruz: İlker Belek yalnızca
yasaları uygulamış ve bir bilim adamına yakışır tarzda düşüncelerini
açıklamıştır. İlker Belek yazdığı kitaplar, makaleler ve araştırmalarıyla
halk sağlığının ve bilim dünyasının onurudur. O’nu üniversiteden
uzaklaştırmak demek üniversitenin onuruna, özerkliğine, hukuk ve bilime
saldırmak demektir. Bu kirli oyunu düzenleyen ve alet olanları kınıyor,
İlker Belek başta olmak üzere benzer nedenlerle üniversite öğretim üyelerine
verilen cezaların derhal geri alınmasını istediğimizi tüm kamuoyuna
saygılarımızla açıklıyoruz.

17 Nisan 2013 / İzmir

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir