TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ VE MAHMUT ESAT BOZKURT

Dostlar,
İzmir’den dostumuz E. Kur. Alb. Ş. Osman Aras, Cumhuriyet tarihimizde 17 Şubat günü ile ilgili 2 önemli olayı anımsatıyor iletisinde..
Paylaşalım..

17 Şubat.1926’da  “Türk Medeni Kanunu” (Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ‘nun Türkçeleştirmesi ile Yurttaşlar Yasası) T.B.M.M.’de kabul edildi. Yurttaşlar Yasası, hukuksal düzenin çağdaş bir yapıya kavuşması yolunda devrimsel bir adımdır.
İsviçre Medeni Yasası temel alınarak Kişi, Aile, Miras, Borçlar ve Eşya hukuku (5 temel Medeni Hukuk alanı) yeniden düzenlendi. Bu çağcıl (modern) yasa ile Türk vatandaşları arasında din, mezhep, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı sona erdirildi. Osmanlı döneminin Müslüman tebaa için şeriat temelli MECELLE‘si yürürlükten kaldırıldı.

Türklüğün bir ırktan gelme ve bir kan bağı sorunu olmadığı; tersine bir millete mensup olma  ve bir kültür sorunu olduğu gerçeğinden kalkılarak, Mustafa Kemal‘in
Türk milletini tanımlayan özlü ve somut anlatımı yaşama geçirildi :

  • “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.”

Dikkat buyurulsun, Anayasadan “Türk milleti” kavramını silmeye kalkışan dış güdümlü AKP-BDP ortaklığı da iyi okusun : Bu tanım kimseyi dışlıyor mu?

Bu tanım ile ABD’de 52 “millet” dikkat buyuruslsun gene, “etnisite” değil, 52 milletten
bir AMERİKAN MİLLETİ/ULUSU yaratılmamış mıdır? Bu sayede ABD Dünyanın
en büyük ve güçlü ulus devleti olmamış mıdır? Bu 52 millet kendisini “Amerika’lı” değil, “AMERİKAN” -milleti- olarak tanımlamaktadır.

O halde bu hayın tuzak halkımıza neden kurulmaktadır ??
Başbakan RT Erdoğan neyin sözcülüğünü ve ne adına yapmaktadır ??

**********************************

Yeni Medeni Yasa ile (1926) kadınlar ilk kez 2. sınıf insan olmaktan kurtularak yasa önünde gerçek anlamda eşit yurttaş hakkına sahip oldular. Mirastan eşit pay, mahkemede tanıklıkta eşitlik hakkı edindiler. Erkeklerin 4 eşe dek evlenme hakkı ve
tek yanlı olarak eşini “boş ol” diyerek boşaması vahşeti sona erdirildi. Medeni Yasa’da 2011 değişikliği ile de “koca” nın ailenin reisi olması kuralı da kaldırıldı, karı-koca eşit hak ve yükümlülük üstlendi. Bu kazanımları özellikle kadınlarımızın koruması gerek..

******************
Bir de üzücü, çoook üzücü olay var ki, 17 Şubat 1993’te, Jandarma Genel Komutanımız Org. Eşref Bitlis, uçağına yabancılarca yapılan bir sabotajla öldürülmüştü..Bu bağlamda ABD / CIA suçlandı belgelerle fakat Türkiye üzerine gidemedi bu lanetli cinayetin ve katillerin.. Çook yazık..

Sevgi ve saygı ile.
17.3.13, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
==============================================
Lozan Barış Konferansı’nın kesintiye uğradığı dönemde,17 Şubat 1923 günü İzmir’de, 1135 delegenin katılımı ile toplanan TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ’nin 90. Yıldönümü Ulusumuza Kutlu Olsun!
(Gazi M. Kemal Paşa’nın bir ay önce evlendiği Uşşakizade Muammer Beyin kızı
Latife Hanım’ın önderliğinde, kadınlarımızın da katıldığı ilk Kongredir.)


İKTİSAT KONGRESİ ve MAHMUT ESAT BOZKURT

Şahap Osman ARAS (*)

17 Şubat 1923 tarihi, Türkiye İktisat Kongresi’nin İzmir’deki bir üzüm / incir deposunda toplandığı gündür. Kongreyi, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa bir söylevle açmıştı. Bugün bu tarihsel olayın 90. yıldönümünü idrak ederken, bir başka tarihsel olayı da coşkuyla kutlamaktayız.

87 yıl önce, 17 Şubat 1926’da Türk Medeni Kanunu kabul edilmişti.

Her iki olayın mimarı olan Mahmut Esat Bozkurt (1892-1943) 1923’te İktisat Bakanı, 1926’da Adalet Bakanı olarak görev üstlenmiştir. Mahmut Esat Bey, Aydın İlimizin Kuşadası’nda doğan ve yurdumuz düşman işgaline uğrayınca, İsviçre’deki öğrenimini yarıda bırakarak, İstiklal Savaşımıza katılmak için koşup gelen bir Kuva-yı Milliye mücahididir.

Gazi Paşa, Türkiye İktisat Kongresini açış konuşmasında;

  • “Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun
    iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça sonuçsuz kalır.”

diyerek, çok önemli bir mesaj vermiştir.

O’nun ekonomi politikası; denk bütçe, savurganlığın önlenmesi, ihracatın ithalatı karşılaması (yani, dış ticaret açığı olmaMası), enflasyonsuz hızlı kalkınma ve sosyal adalet ilkelerine dayanmakta idi. Günümüzdeki (2012 yılı) cari açık 49 milyar Dolardır… 10 yıllık bir zaman diliminde art arda yaşanan Balkan Savaşı, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Savaşı’nın ardından, bir yandan Osmanlı’dan miras kalan Düyun-u Umumiye borçları ödenmekte iken, bütçe gelirlerinin ¼’ünü oluşturan Aşar Vergisi de kaldırıldığı halde; 15 yıl boyunca
her yıl ortalama % 6,5 büyüme hızı gerçekleştirilebilmiştir. Bu dönemde
(1923-38) 15 yıllık toplam enflasyon ise yalnızca %2,2’de kalmıştır! Batı’lılar
bu görkemli başarıyı ATATÜRK’ün EKONOMİ MUCİZESİ olarak tanımlamaktadır.

(*)Şahap Osman ARAS, Emekli Kurmay Albay (17 Şubat 2013 – İZMİR)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir