Günlük arşivler: 11 Eylül 2012

KIZ-ERKEK YURDU İÇİN AYDA 10 TL KATKI

Eğitim, İnsan, Ulus, Devlet

Prof. Dr. Süleyman Çelik
scelik44@gmail.com
Samsun Atatürk Kültür Vakfı Ynt. Krl. Bşk. Yrd.

KIZ-ERKEK YURDU İÇİN AYDA 10 TL KATKI

Eğitime verdiği önemi, daha Sakarya muharebeleri sürerken eğitim kurultayı düzenleyerek gösteren Atatürk’ün, şu anlama gelen bir özdeyişi vardır:

“Eğitimdir ki ya özgür birey/yurttaş, onurlu/başı dik bir ulus, bağımsız ve kalkınmış bir devlet; ya da mürit/ köleleştirilmiş insan, ezilen/hor görülen tutsak bir ulus, sömürge durumuna düşmüş ve geri kalmış bir devlet yaratır”. Ve birinci tür bir eğitim için öğretmenlere seslenmiştir:

“Cumhuriyet sizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür insanlar istiyor.”

Samsun’da yaptığı bir söyleşide, kendisini mürşit olarak tanımlayan öğretmenlere,

“Türk ulusu bugüne dek onun bunun peşinden giderek büyük yıkımlara uğramıştır. Bundan sonra ben de dahil, kimsenin peşinden gitmeyin, yalnız aklı ve bilimi rehber edinin, hayatta en hakiki mürşit bilimdir.” demiştir.

Bu tür bir eğitimin kendileri için yaşamsal bir tehlike olduğunun bilincinde olan iç ve dış sömürücüler, her zaman el ele vererek ikinci tür eğitim için fırsat kollamışlardır. Atatürk’ten sonra devleti yönetenlerin aymazlık, sapkınlık ve hatta hainlik içinde olmaları nedeniyle yakaladıkları fırsatları değerlendirerek adım adım amaçlarına doğru yürümüşlerdir.

ABD ile 1948’de yapılan Marshall yardım anlaşmasında bulunan dayatmalardan da yararlanarak Köy Enstitüleri ve halkevleri kapatılmış, din dersleri, imam okulları ve Kuran kurslarıyla eğitim akıl ve bilimden uzaklaştırılmış, özgür bireyler yerine müritler yetiştirilmeye başlanmıştır.

Din tüccarı sömürücülerin mağduriyet edebiyatı yapmalarına inanmayın. 1950’den beri bunların bir ayakları hep iktidarda olmuştur ve askeri darbeler dönemi de dahil, her zaman korunup kollanmışlardır. Amaçlarına erişmek için dernekler, vakıflar kurmuşlar; devletin de desteğini sağlayarak yurtlar, okullar, dershaneler açmışlardır.

Devlete ait Vakıflar Genel Müdürlüğü yurtları, yetiştirme yurtları ve yatılı bölge okulları gibi yoksul çocukların kaldığı yerlere adamlarını yerleştirerek, yıllardır devlet olanaklarıyla kendi iktidarlarının kadrosunu oluşturacak müritler yetiştirmişlerdir.

AKP iktidarı çıkardığı yasalarla bu tür vakıflara yapılan bağışların vergiden düşürülmesini sağlamış, bu şekilde devletin gelir kaynakları buralara aktarılmıştır. Sonuçta, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun, yani devletin yurtlarının yatak sayısından daha çok tarikat ve cemaat yurtları, pansiyonları, nur evleri Türkiye’yi kaplamıştır.

200 KİŞİLİK YURT AÇTIK

Bu gidişe karşı, konuşmak ve sızlanmakla bir yerlere varılamayacağına inanan bir avuç insan Samsun’da bir araya gelerek Samsun Atatürk Kültür Vakfı adında bir vakıf kurduk.

Doğal olarak bizim vakfımızın, iktidarın diğer vakıflara sağladığı nimetlerden yararlanması söz konusu değil. Ayrıca iktidara şirin görünmek için bize yardım eden de yok. Tersine iş çevreleri bizden uzak durmakta yarar görüyor.

Tüm bu elverişsiz koşullara karşın, uzun uğraşılardan sonra, 100 kız ve 100 erkek öğrencinin yararlanabileceği bir yurt açmayı başardık. Ancak yurtları işletmekte zorlanıyoruz. Konuştukları zaman mangalda kül bırakmayanlar çok. Fakat, büyük bir özveriyle çalışan bir avuç idealistin dışında elini taşın altına sokan yok. Oysa varsıllardan büyük bağışlar alamadığımız için, az miktarda bağışta bulunabilecek çok sayıda insana gereksinimimiz var.

3000 kişi ayda 10 lira verse işletme giderlerimizi karşılayabiliriz.

Herkes ayda 10 lira verebilir.

Sözümüz kendilerine Atatürkçü, çağdaş, halkçı, laik, Cumhuriyetçi, demokrat, liberal, aydın, özgürlükçü ve benzeri sıfatı yakıştıranlara.

Ülkenin, çocuklarının veya torunlarının geleceğinden endişe edenlere.

Gün, konuşmak dışında bir şeyler yapılabileceğini gösterme zamanı.

Bankanıza, kredi kartınızdan veya aylığınızdan her ay en az 10 TL’nin vakfımız hesabına aktarılmak üzere, otomatik düzenli ödeme talimatı vermeniz yeterli.

Uzatın ellerinizi…

Ellerinizi taşın altına sokmanıza gerek yok, değsin yeter.

Birliğin gücü onu havaya kaldıracaktır.

Banka Hesap Numaralarımız:
İş Bankası Samsun Gazi Şubesi (7304): Hesap No: 0508334;
IBAN: TR61 0006 4000 0017 3040 5083 34

Vakıfbank Samsun Merkez Şube (044): Hesap No: 0015 8007 2937417 29;
IBAN: TR90 0001 5001 5800 7293 7417 29

Cumhuriyet Bilim Teknik 07.09.2012

Terörle Mücadele için Akil Adamlar Komitesi kurulması

Onur Oymen
ooymen@hotmail.com

Terörle Mücadele için Akil Adamlar Komitesi kurulması

Başbakan, terör sorununun çözümü için “Akil Adamlar Komitesi” kurulması önerisini destekleyeceğini söylemiş. CHP de bu yolda bir öneride bulunmuştu.

Oysa Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin 1373 sayılı kararında bütün ülkelerin terörizmle etkili mücadele bulunmaları istenmekte ve yapılacak kararlı mücadelenin yöntemleri belirtilmektedir. Gerek o kararda, gerek Birleşmiş Milletlerin başka kararlarında terörü sona erdirmek için bir “Akil Adamlar Komitesi” kurulmasının önerildiğini görmedim. Başka ülkelerin de bu yöntemle terörü önlemeye çalıştıklarını duymadım. Örneğin Amerika’nın bir akil adamlar komitesi kurarak el Kaide terör örgütünü etkisiz kılmaya çalıştığını hiç işitmedim.

Türkiye’de kurulması öngörülen Akil Adamlar Komitesi’nin ne yapacağını öngörmek
zor değildir. Örneğin her halde terör örgütüne, silahlı mücadeleden ön koşulsuz
vaz geçmesini önermeyecektir. Hükümete bazı siyasal, sosyal ve kültürel önlemler alarak terörü sona erdirmeye çalışmasını tavsiye edecektir. Benim tahminime göre, terör örgütünün beklentilerinin hiç değilse bir bölümü topluma demokrasinin icabı ve “Akil Adamların önerisi” gibi sunulacak. Bazı ülkeler ve medyanın büyük bir bölümü bu önerilerin kabulü için baskı yapacaklar, sonuçta Akil Adamlar süreci, Habur açılımı gibi, terörle dolaylı müzakereye dönüşecektir.

Hükümet de terör örgütünün istemlerini değil, Akil Adamların önerilerini kabul etmiş olacak. Sonuçta terör örgütü şimdiye dek silah zoruyla dayatmaya çalıştığı hedeflerinin hiç değilse bir bölümüne bu yolla ulaşmış olacak.

Bence yapılması gereken, sonuç alıcı mücadeleyle terörü koşulsuz olarak
silahlı mücadeleden vazgeçme zorunda bırakmak
tır. Hedefleri belli olan terör örgütüne verilecek her ödün, ulusal egemenliğimizden bir parça eksiltecektir.

Kuşkusuz terör kesinlikle sona erdikten sonra, bölge halkının sorunlarını çözmek için,
her alanda çağdaş bir yaklaşımla atılacak adımlar düşünülür ve uygulamaya konulur.
Ama bunu silahlı terörün baskısı devam ederken yapmak bence doğru bir yaklaşım değildir.

Saygılar, sevgiler. 2.9.12

Onur Öymen

GDO konusunda yaşadıklarımızda bir gariplik yok mu?

Dostlar,

Aşağıda, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden Toksikoloji uzmanı,
Uluslararası Toksikoloji Birliği (IUTOX) Eski Başkanı
Sayın Prof. Dr. Ali Esat Karakaya’nın makalesinin (pdf formunda) erişkesi (linki) var.

Cumhuriyet Bilim Teknik 07.09.2012’de yayımlandı.
Biz bir yorum yapmadan sizlerle paylaşmak istedik.
Kendileriyle birkaç kez, aynı masanın çevresinde çalışma olanağı da bulduk..

GDO_konusunda_yasadiklarimizda_bir_gariplik_yok mu

GDO’lar ve GD besinlerle ilgili sitemizde daha önce bizim de yayımladığımız birkaç yazımızı bulabilirsiniz. Birisinin erişimi aşağıda..

Genetigi_Degistirilmis_Gidalar_Stratejik_Boyutlari

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 11.9.12 (Tatil için)

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

93 Yıl Sonra : SİVAS KONGRESİ KAPANIRKEN.. 11 Eylül 1919 – 11 Eylül 2012..

Dostlar,

93 Yıl Sonra : SİVAS KONGRESİ KAPANIRKEN.. 11 Eylül 1919 – 11 Eylül 2012..

Devrim tarihimizin çok kritik bir dönemeci olan Sivas Kongremiz 93 yıl önce bugülerde sürmekteydi.

4-11 Eylül 1919 arasında 1 hafta sürmüştü.

93 Yıl Sonra : SİVAS KONGRESİ KAPANIRKEN.. 11 Eylül 1919 – 11 Eylül 2012..

Başlıklı yazımızı sunuyoruz.

Görselleriyle, fontlarıyla özgün biçimde pdf olarak okunabilir.

AKP üniversitelerde de ATATÜRK İLKELERİ ve DEVRİM (onlar İnkılap diyor..) TARİHİ derslerini kaldırma yolunda. Bu konuda ADD Genel Sekreter Yrd. Sn. Öner Tanık’ın yürekli yazısını sitemizde okuyabilirsiniz.

Bu artık apaçık ATATÜRK DÜŞMANLIĞI.. “ATATÜRK Karşıtlığı” çok hafif kalıyor..

İffetlerini, namuslarını, dinlerini, özgürlüklerini, başbakanlıklarını-makamlarını borçlu oldukları tarihin seçkin kişisine, İsmet İnönü’nün benzersiz deyişiyle

“İNSANLIK İDEALİNİN AŞIK VE MÜMTAZ SİMASI” Atatürk’e apaçık düşmanlık yapıyorlar. Anayasayı pervasızca çiğniyorlar. Tarih de halkımız da bunları bağışlamayacak.

Dolayısıyla halkımızı, özellikle çocuk ve gençlerimizi artık Ömer Dinçer’in sözde MEB okullarında değil, yeniden MİLLET MEKTEPLERİNDE, HALKEVLERİNDE eğiteceğiz.

EĞİTİM KOOPERATİFLERİ kurmamız gerekecek..

Ulusu, ciddi bir seferberlik bekliyor..

Lütfen tıklar mısınız?

93_Yil_Sonra_SIVAS_KONGRESI_KAPANIRKEN

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 11.9.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net