KADINLAR DEVLETE DEĞİL, KENDİLERİNE AİTTTİR; KÜRTAJ HAKKI KADINLARIN YAŞAM HAKKIDIR!

Kurtaj_ve_sezeryan_hakkinda_RTE’ye_TTB_yaniti_29.5.12

KADINLAR DEVLETE DEĞİL, KENDİLERİNE AİTTTİR; KÜRTAJ HAKKI KADINLARIN YAŞAM HAKKIDIR!” hakkında bir yorum

  1. Ahmet SALTIK Yazar

    Dostlar,

    Türk Tabipleri Birliği (TTB) KADIN HEKİMLİK VE KADIN SAĞLIĞI KOLU’nca yayımlanan sizinle paylaştığımız metni bütünüyle onaylıyoruz.
    (http://www.ttb.org.tr/index.php/Haberler/haber-3194.html, 29.5.12)

    TTB ise kurumsal görüşünü yarın, 30.5.2012 günü bir basın açıklaması ile duyuracak.

    Bu gün (29.5.12) günü ise, yeni bir haber geldi..
    Başbakan “talimat” vermiş.. Kürtaj uygulaması 4 haftaya / veya 4 hafta geriye (10 hafta yerine 6 haftaya) çekilecekmiş.. İlgili yasa değiştirlierek.. Ne biçim demokrasi ve güçler ayrılığı ise, Başbakan “talimatı” ile yasa değiştiriliyor. TBMM başkanının ağzı açılmıyor. Bekir Coşkun’a göre bu “Kanun Gücünde Çene”!

    Oysa bu yetki yalnız ve yalnızca TBMM’nin.. Yasa değişiklikleri veya yeni yasa önerileri Anayasa’nın 87. ve 88. maddelerine göre TBMM başkanlığına arzedilir, anayasal süreç yürütülür ve yasa teklif (vekillerden) / tasarıları (Hükümetten) TBMM’nin uygun gördüğü biçimde çıkar, çıkmaz, değiştirilir vs.

    Bilindiği gibi 1983’te 2827 sayılı yasa ile 10 haftaya dek gebelikler, isteme bağlı olarak yasal çerçevede sonlandırılabiliyor. Bu süreyi 4 haftaya çekmek, pratik olarak olanaksızlaştırmak demektir. Çünkü kadın, adeti geciktiğinde en az 2 haftalık gebedir. Ultrason (USG) ile bu denli erken gebelik yakalanması çok güçtür. Karın USG’si ile 7., vaginal probla USG’de ise ancak 6. haftada gebelik kesesi görülebilir.

    Kanda gebelik testi yaptırmak gerekir. Bu test de adet gecikmesinden 4-5 gün kadar sonra güvenilir sonuç verebilir. Özellikle kırsal kesimde alt sosyoekonomik katmandan kadınlarımızın bu olanakları yakalaması son derece güçtür. Dolayısıyla hemen hemen tüm kürtaj istemlerinin 4 haftayı geçtiğinde dile getirilmesi söz konusu olacaktır ki, bu kez de çıkarılması düşünülen yasal değişiklik engeline takılacaktır.

    İnsanların, beklenen adetlerinde gecikme gözlemeden kanda gebelik testi yaptırması mı beklenecektir? Üstelik 2 gün ara ile yineleyerek gebelik hormonu denilen beta-HCG artışının katlanmasını izlemesi mi istenecektir?

    Bırakalım Türkiye’yi, Dünya pratiğinde de böylesi bir rutin uygulamaya konamaz.

    Pratik olarak istemli düşüğün tümüyle yasaklanması anlamına gelir “4 hafta” sınır..

    2827 sayılı yasadaki10 haftalık süre bilimsel gerekçelere dayanmaktadır hatta kimi ülkelerde bu süre 12-14 haftadır.

    Üst katmanlardan kadınlarımız bu sorunlarını
    görece daha kolay çözebileceklerdir.
    Kaldı ki bu katmanlar etkili doğum kontrol yöntemlerine de daha rahat erişmekte ve kullanmaktadırlar. Özetle Başbakan’ın gazabı gene garip-gureba, fakir-fukara kadınlarımıza faturayı kesmektedir ve onlar cezalandırılacaktır.

    Hem halkımızın bilgisine sunmak isteriz;
    hem de bu boyutlarıyla Sağlık Bakanı’nın
    ve Başbakan danışmanlarının konuyu Sn. Erdoğan’a mutlaka duyarlıkla sunmasını dilemekteyiz..

    Bir de : Anne karnındaki ceninin Başbakana göre kürtajla öldürülmesi söz konusu ise bu işlem gebeliğin 4. veya 6. haftasına dek yapıldığında cinayet olmayacak mıdır? Bu süre belirlemesini bilimsel ölçütü var mıdır? Ceninin kalp atışlarının
    6. hafta sonunda başladığını da belirtmiş olalım..

    Kürtaj = İstemli düşük (induced abortion)
    bir temel insanlık hakkıdır.

    Azaltılmasının en etkili yolu ise topluma yaygın biçimde modern kontraseptif (gebeliği önleyici) yöntemleri sunmak ve üreme sağlığı eğitimi vermektir.

    Anayasa’nın 41. maddesi de Devleti bununla açıkça yükümlü kılar.

    AKP artık mide bulandırmaya başladı.
    Sonun başlangıcında, tüm topluma savaş ilan etmiş gibi.. Ülkemizin sağduyuya ve bilimsel akılcılığa gereksinimi öyle çok ki..

    Umudumuz hem halkımızda, hem bir bölüm AKP seçmeninde hem de bir bölüm AKP yöneticisi-milletvekilinde.. Türkiye 2 Recep’e de kalmayacak elbet..

    Recep&Recep de tarihin derinliklerinde
    hak ettikleri yeri bulacaklar, az kaldı..

    Ülkenin hızla bir dinci faşizme sürüklendiğinin ayırdındasınız değil mi??

    Ne çok kuşatma adımı atıldı, atılıyor giderek..
    3 örnek : Afyon’da açık havada bira içme yasağı,
    yurt dışındaki pek çok internet sitesine erişimin engellenmesi, 4+4+4 ve “tek din” mucizeleri..

    Encamınız hayırlı ola ey AKP’liler..

    Sevgi ve saygı ile.
    29.5.12, Ankara

    Dr: Ahmet Saltık
    Ankara Üniv. Tıp Fak.
    http://www.ahmetsaltik.net

    Cevapla

Ahmet SALTIK için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir